09 Kas 2024

Evlat Edinilen Tüm Çocukların Nüfus Kaydına Evlat Edinen Anne Ebeveynlerin İsmini Yazdırabilecek

...

26 Temmuz 2023 tarihinde Anayasa Mahkemesi tarafından verilen karar ile Türk Medeni Kanunu’nun 314. maddesinin 4. fıkrasının iptaline yönelik işlemler başlatıldı. Bu karar sayesinde evlat edinilen ayırt etme gücü olmayan küçüğün özel hayatının gizliliğini ve haklarını koruyan düzenleme, ayırt etme gücüne sahip küçüğün ya da kısıtlının eşler tarafından birlikte evlat edinilmesi, üvey evladın evlat edinilmesi ve tek başına evlat edinme hâllerinde de nüfus kaydına evlat edinen anne ve/veya babanın kendi isimlerini yazdırabilmesinin önü açılacak şekilde iptal edildi.

‘’Eşler tarafından birlikte evlât edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlât edinen eşlerin adları yazılır.’’ şeklindeki fıkra, ayırt etme gücüne sahip olmayan küçükler dışında diğer evlat edinilen çocukların haklarının da gözetilmesi gerektiği sebebi ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın özel hayatın gizliliğini koruyan 20. maddesi ve ailenin korunması ve çocuk haklarına ilişkin 40. maddesinin hükümlerine aykırı bulundu.

Söz konusu fıkranın iptaline ilişkin kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe gi̇rmesi̇ne karar verildi. Bahsedilen karar 19 Ekim 2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.

Anayasa Mahkemesi 2023/3 Esas Numaralı, 2023/139 sayılı bu kararını ise aşağıdaki gerekçelere dayandırmıştır;

‘’İptal edilen fıkra hükmünde eşler tarafından birlikte evlat edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adları yazılacağı belirtilerek evlat edinenlerin nüfus sicilinde ana ve baba olarak kaydedilebileceği hâl olarak belirlenmiştir. Buna karşılık ayırt etme gücüne sahip küçüğün ya da kısıtlının eşler tarafından birlikte evlat edinilmesi, üvey evladın evlat edinilmesi ve tek başına evlat edinme hâllerinde bu kişilerin nüfus sicilinde ana ve/veya baba olarak kaydedilmesine imkân tanınmamıştır. Söz konusu hâllerde özel hayata saygı gösterilmesini isteme hakkı kapsamında olan evlat edinme ilişkisinin hem evlat edinen/edinenler hem de evlatlık bakımından eğitim hayatı ve mesleki hayat gibi kimlik bilgilerinin paylaşılmasının gerekebileceği sosyal çevrelerde başkaları tarafından öğrenilebilmesinin ihtimal dâhilinde olduğu açıktır.

Her ne kadar 4058 sayılı Kanun ile onaylanması uygun bulunan Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin 7. maddesinin (1) numaralı fıkrasında çocuğun mümkün olduğu ölçüde ana babasını bilme hakkı olduğu belirtilmiş olsa da anılan maddenin (6) numaralı fıkrasında bir kişinin evlat edinilip edinilmediğine ve eğer bu bilgi açıklanmışsa bu kişinin biyolojik ebeveynlerinin kimliklerine ilişkin bilginin meşru çıkarı olmayan kişilerce öğrenilmesini engelleyecek şekilde kayıt tutulması gerektiği belirtilmiştir.

Evlat edinenin/edinenlerin, ana/baba olarak nüfus siciline kaydının mümkün olmaması ise gerçekte kurulan manevi aile bağının dış dünyada bütünsel aile görüntüsü olarak yansıtılabilmesine, dolayısıyla biyolojik aile bağının üçüncü kişilerden gizlenebilmesine engel teşkil etmektedir.

Anılan Kanun’un 314. maddesinin beşinci fıkrası ile evlatlığın naklen geldiği aile kütüğü ile evlat edinenin aile kütüğü arasında her türlü bağın kurulduğu, evlatlıkla ilgili kesinleşmiş mahkeme kararının her iki nüfus kütüğüne işlenmesinin öngörüldüğü ve altıncı fıkrası ile de evlat edinme ile ilgili kayıtlar ile belgeler ve bilgilerin mahkeme kararı olmadıkça veya evlatlık istemedikçe hiçbir şekilde açıklanamayacağı düzenlenerek evlat edinme ilişkisinin bu ilişkinin tarafları dışındaki kişilere karşı gizliliğinin sağlanmasının amaçlandığı açıktır. Bu amaç gözetildiğinde itiraz konusu kural kapsamında olmayan, evlat edinme ilişkileri bakımından nüfus sicilinde evlat edinen/edinenlerin ana ve/veya baba olarak kaydedilmelerine imkân tanınmamış olmasının evlat edinme yoluyla kurulan aile ilişkisinin gizliliği amacını işlevsiz hâle getirebileceği anlaşılmaktadır.’’

Kaynakça: Anayasa Mahkemesinin Esas Sayısı: 2023/3 Karar Sayısı: 2023/139 ve  Karar Tarihi: 26/7/2023 olan Kararı.