Şiddet Türleri

şiddet türleri

Şiddet türleri:

  • kadına şiddet,
  • aile içi şiddet,
  • psikolojik şiddet,
  • fiziksel şiddet,
  • cinsel şiddet,
  • ekonomik şiddet,
  • sözlü şiddet,
  • işyeri şiddeti,
  • flört şiddeti,
  • toplumsal şiddet,
  • sağlık çalışanlarına karşı şiddet

olarak çeşitli şekillerdedir. Şiddet türleri mağdura, şiddet uygulayana ve toplum yapısına göre çoğalabilir.

Şiddet Ne Demek?

Şiddet, Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre fiziksel güç veya başka türlü zorlamalarla bir kişinin yaralanmasına, ölümüne veya psikolojik yara almasına neden olabilecek eylemlerin gerçekleştirilmesi demektir. Şiddet uygulayan kişi mağdurun bedenine, malvarlığına veya kültürel değerlerine zarar vermektedir. Şiddet İngilizce’de 'violence' demektir. Her türlü vahşet şiddetin tanımına girebilir.

En Çok Hangi Şiddet Görülür?

Şiddet türlerinden en çok kadına şiddet görülür. Şiddetin ve şiddete uğrayanın cinsiyeti yoktur. Ancak şiddet mağduru kişiler en çok kadınlardır. 2022 Eylül ayında erkekler tarafından 26 kadın öldürülmüş ve 19 kadın şüpheli şekilde ölü bulunmuştur. Ayrıca, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na göre 2021 yılında 280 kadın cinayeti, 217 şüpheli ölüm gerçekleşmiştir. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) 2019 verilerine göre; Türkiye, Avrupa ve OECD ülkeleri arasında kadına şiddet sıralamasında %38 oranla birinci olmuştur. 

Kadına Yönelik Şiddetin Türleri Nelerdir?

Şiddet denilince akla ilk olarak fiziksel şiddet gelse de şiddet türleri bununla sınırlı değildir. Zira şiddet psikolojik, ekonomik, cinsel şekilde de tezahür edebilmektedir. 6284 Sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 2. maddesine göre ev içi şiddet türleri fiziksel, cinsel, duygusal ve ekonomik şiddettir. Bunlar dışında kadına sözel, cinsel, sosyal, flört şiddeti türleri de uygulanmaktadır. Kadına karşı şiddet türleri arasında az maaş vermek veya terfi ettirmemek şeklinde işyeri şiddeti de bulunur.

Şiddet ve Türleri

Özellikle aile içi şiddet (domestic violence) olarak bilinen şiddet türleri günümüzde artmaktadır.

Psikolojik Şiddet

Evlilikte psikolojik şiddet evlilik birliğini sarsan dolayısıyla da tarafların boşanmaya karar vermelerine sebep olan durumlardan biridir. 

Evlilik içerisinde psikolojik şiddet aşağıdaki şekillerde ortaya çıkabilir:

  • Eşin aşağılanması
  • Eşe hakaret edilmesi
  • Toplum içinde saygı gösterilmemesi
  • Onur kırıcı davranışlar sergilenmesi
  • Eşi sürekli olarak eleştirmek
  • Yalan söylemek gibi durumlar psikolojik şiddetin görünüm biçimleri olarak sayılabilmektedir.

Psikolojik şiddetin uygulanması sonucu ortaya çıkabilecek suçlar şunlardır:

  • İntihara yönlendirme
  • Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
  • İş ve çalışma hürriyetinin ihlali
  • Kişisel verilerin kaydedilmesi ve hukuka aykırı olarak yayılması
  • Haberleşmenin gizliliğini ve özel hayatın gizliliğini ihlal
  • İnanç düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme

Fiziksel Şiddet

Fiziksel şiddet günümüz toplumunda eşler arasında en çok uygulanan şiddet türüdür. Ataerkil toplum yapısı, fiziksel güç orantısızlığı, çalışma hayatındaki etkinlik düşünüldüğünde fiziksel şiddetin mağduru genelde kadındır. 

Evlilikte fiziksel şiddet uygulayan taraf boşanma davasında kusurlu atfedilir.

Fiziksel şiddet uygulanması boşanma davasında şiddet uygulayan eşin daha ağır kusurlu sayılmasına sebep olur. Konuya ilişkin Yargıtay ilamına göre; 

“…mahkemece belirlenen ve gerçekleşen tarafların kusurlu davranışları yanında davalı-davacı erkeğin ve erkeğin ailesinin kadına şiddet uyguladığı, belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir.” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/4812 E., 2021/7378 K.)

Fiziksel şiddet aynı zamanda TCK kapsamında da suçtur. Üstelik fiziksel şiddet mağdurunun eş olması halinde uygulanacak cezalar arttırılır. Örneğin TCK m. 86. maddesinde sayılan suçun (kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır) eşe karşı işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında arttırılır.

TCK m. 86 hükmünden de anlaşılacağı üzere sinirlenince vuran erkek temel cezadan yarı oranında arttırım yapılarak cezalandırılacaktır. Bu kapsamda döven kocaya nasıl davranmalı şeklinde tereddütlerin varlığı halinde aile içinde şiddete uğrayan kadının çekinmeden, korkmadan yetkili mercilere başvurması gerekir.

Ekonomik Şiddet

Ekonomik şiddet parasal açıdan diğer eşe muhtaç olunduğunun hissettirilmesidir. Ülkemizde kadınların çalışma hayatındaki rolünün artması; ekonomik özgürlüğünü kazanmalarını ve dolayısıyla da ekonomik şiddete maruz kalma oranlarını azaltmaktadır. Ancak TÜİK verilerine göre 2020 yılında, Türkiye'de istihdam edilenlerin kadınların oranı %26,3, erkeklerde ise %59,8'dir. Bu oranlar kadının ekonomik şiddete maruz kalmaya devam etmesinin sebeplerinden birini oluşturmuştur.

Ekonomik şiddet evlilik birliği içerisinde kendini şu şekillerde gösterebilir:

  • Eşin parasını rıza dışı almak
  • Eşi çalışmaya zorlamak
  • Eşin çalışmasına engel olmak
  • Eşi borçlandırmak
  • Ekonomik güçsüzlüğü konusunda eleştirmek

Cinsel Şiddet

Evlilik kurumu eşlerin cinsel hayat özgürlüklerini elinden almaz. Cinsel şiddet de bir şiddettir ve uygulayan eş boşanma davasında kusurlu atfedilebilir. Cinsel şiddet evlilik birliği içerisinde;

  • zorla cinsel ilişkiye girmek,
  • olağandışı yollarda ilişki talep etmek,
  • kürtaj yapmaya zorlamak

şeklinde ortaya çıkabilir.

Aile İçi Şiddetin Nedenleri

Aile içi şiddetin sebepleri çeşitlilik gösterebilmektedir. Zira şiddetin sebebi şiddet uygulayan eşin kişiliğinden, çocukluğunda gördüğü aile profilinden başlayarak halihazırda mevcut duruma kadar gelen geniş bir yelpazede değerlendirilmelidir. Bu kapsamda evlilik birliği içerisinde sinirlenince şiddete başvurmak şeklindeki davranışın psikolojik, sosyal, ekonomik birçok sebebi olabilir.

Aile İçi Şiddet Gören Kadın Ne Yapmalı?

Evlilik birliği içerisinde şiddetin herhangi bir türüne maruz kalan kadın bir an önce yetkili mercilere durumu haber etmelidir. Yetkili makamlara başvuru, kadın hakkında koruma tedbirlerinin de alınmasını sağlayarak şiddetin daha ileri boyutlara taşınmasına engel olabilir. Bu kapsamda yetkili mercileri polis, jandarma, Aile Mahkemesi, Cumhuriyet Başsavcılığı, ALO 183, Kadın Sivil Toplum Kuruluşları, Sosyal Hizmet Müdürlüğü, Kaymakamlık, Valilik olarak saymak mümkündür. Kadın eş: “eşim şiddete meyilli, sürekli olarak şiddet görüyorum” şeklinde şikâyetlerle yukarıda sayılan mercilere başvuru yapabilmektedir.

Yukarıda sayılı kurumlar; başvuru halinde izlenecek yolları, kadını korumak için gereken tedbirlerin nasıl alınacağını, çocukların durumdan en az etkilenmesinin sağlanması gibi bir çok hususta şiddet mağduru kadına yol gösterir.

Evlilikte şiddet sadece şiddet mağduru eşi değil çocukları da bir o kadar etkiler.  Yetkili merciiler şiddet mağduru kadınla beraber çocukları da koruyucu tedbirler alabilir.

6284 Sayılı Kanun ve Alınabilecek Tedbirler

6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun evlilik içinde şiddete uğrayan tarafa ilişkin çeşitli tedbirler düzenlemiştir:

  • Şiddet uygulayan eşe yönelik uzaklaştırma kararı
  • Müşterek konutun şiddet mağduru eşe tahsis edilmesi
  • Şiddet uygulayan eşin şiddet mağduru eşe, arkadaşlarına, ailesine, çocuklarına yaklaşmamasına karar verilmesi
  • Müşterek konuttaki eşyalara zarar verilmemesine karar verilmesi
  • Şiddet uygulayan eşin silahına el koyulması
  • Şiddet uygulayan eşin şiddet mağdurunun işyerine yaklaşmamasına karar verilmesi
  • Şiddet mağduru eşin sağlık kuruluşlarınca tedavi edilmesine karar verilmesi

Yukarıda sayılanlardan da anlaşılacağı üzere mahkeme kararıyla şiddet mağdurunu koruyucu birçok tedbir mevcuttur. Bundan dolayıdır ki ‘nişanlım şiddete meyilli, eşimden şiddet görüyorum’ şeklinde ifadeleri bulunan kadınların hiç vakit kaybetmeden yetkili mercilere başvurarak haklarında koruma kararları tesis edilmesini sağlamalılardır.

Şiddetin Sonuçları

Evlilikte şiddetin sonuçları arasında şiddet uygulayan tarafın ‘boşanmada ağır kusurlu’ olarak nitelendirilmesi yer alır. Boşanma davalarında ağır kusurlu olmak ise nafaka ve tazminat gibi hallerde önem taşır. Zira nafaka türlerinden biri olan yoksulluk nafakasında kişinin yoksulluk nafakasına hak kazanabilmesi için boşanmada daha ağır kusurlu olmaması gerekir. İşte bu halde psikolojik şiddet uygulayarak boşanmada daha ağır kusurlu olarak nitelendirilen taraf yoksulluk nafakası almaya hak kazanamaz. Nafaka ile tazminat açısından boşanmada kusur büyük önem arz eder. Zira hakim tazminata hükmederken tarafların kusur oranlarına göre bir değerlendirme yapar. 

Evlilikte şiddetin sonuçları yalnızca boşanma davası sırasında önem arz etmez. Zira bazı hallerde bu şiddet Türk Ceza Kanunu’nda suç olarak düzenlenir ve dolayısıyla şiddet uygulayan tarafın cezalandırılmasına sebep olur.

Şiddetin Cezası Nedir?

Şiddet çoğu zaman TCK kapsamına giren bir suç şeklinde oluşur. TCK’da yer alan suçların büyük bir kısmının eşe karşı işlenmesi cezayı ağırlaştıran nitelikli hal olarak sayılmıştır.

Aile içi şiddetin cezası işlenen suç türüne göre değişir.

  • Kasten yaralama
  • Kasten öldürme
  • Nitelikli cinsel saldırı
  • Hakaret
  • Tehdit
  • İntihara yönlendirme
  • Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
  • İş ve çalışma hürriyetinin ihlali vb.

ve bu gibi suçlar evlilikte şiddet türlerinden biri olabilir. Şiddet hangi tür ise verilecek ceza ona göre değişir.

Kaynak: 

OECD (2022), Violence against women (indicator). doi: 10.1787/f1eb4876-en (Accessed on 07 October 2022)