Cinsel Taciz

cinsel taciz

Cinsel Taciz Nedir?

Sözle, beden diliyle veya her türlü iletişim aracıyla gerçekleştirilen, kişinin cinsel özgürlüğünü ihlal eden ve rızasına dayanmayan cinsel içerikli davranışlara cinsel taciz denmektedir.

Cinsel taciz TCK m. 105 gerekçesinde ise “cinsel yönden, ahlak temizliğine aykırı olarak mağdurun rahatsız edilmesi” şeklinde tanımlanmıştır.

Laf atmak, istenmediği halde cinsel içerikli konuşmalar yapmak, öpücük atmak, cinsel içerik paylaşmak, mağdura karşı cinsel arzuyla çiçek koklamak, telefonla kısa aralıklarla arayıp konuşmak vb. cinsel taciz davası konusu oluşturan davranışlar olarak sayılmaktadır.

Cinsel Taciz Suçu ve Cezası

Cinsel taciz suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun özel hükümlerine ilişkin ikinci kitabında “kişilere karşı suçlar” başlığını taşıyan ikinci kısmının altıncı bölümünde “cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar” arasında düzenlenmektedir.

Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ise dört tanedir:

  1. Cinsel saldırı suçu (TCK m. 102)

  2. Çocukların cinsel istismarı suçu (TCK m. 103)

  3. Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu (TCK m. 104)

  4. Cinsel taciz suçu (TCK m. 105)

Türk Ceza Kanunu’nda cinsel tacize giren davranışlar hususunda açıklık bulunmamakla birlikte cinsel dokunulmazlığa karşı diğer suçlardan en önemli farkı fail tarafından vücuda dokunma ve temasının bulunmamasıdır.

Cinsel taciz suçu oluşturan davranışlar, mağdurun vücuduna temasta bulunmamak şartıyla ani veya devamlılık arz edecek nitelikle gerçekleşmektedir.

Dolayısıyla elle tacizin cezası nedir diye bakıldığında mağdura yönelik dokunma bulunup bulunmadığına göre suç türü değişmektedir. Elle dokunma şeklinde işlenmiş ise cinsel saldırı suçu söz konusu olmaktayken el hareketi yapma şeklinde gerçekleşmiş ise cinsel taciz suçu söz konusu olmaktadır.

Cinsel taciz suçunun söz konusu olması için şu unsurların gerçekleşmesi gerekmektedir:

  1. Maddi Unsur: Bir kimseye karşı vücut dokunulmazlığını ihlal etmeksizin ancak cinsel amaçlı gerçekleştirilen davranışlardır. Söz veya davranışla yapılan ve cinselliği amaçlayan rahatsız etmelerdir. Fiili olarak cinsel arzuları fiziken tatmine yönelik hareketler değildir.

  1. Manevi Unsur: Manevi unsur, failin davranışlarında cinsel amaç gütmesidir. Söz konusu suç ancak kast ile işlenebilen bir suçtur. Dolayısıyla suçun manevi unsuru kasttır. Genel kastın yanı sıra ayrıca özel kast olarak cinsel amaç da aranmaktadır. Taksir, hata, yanılgı söz konusu olamaz.

  1. Hukuka Aykırılık Unsuru: Cinsel taciz suçu niteliğini oluşturan hareketlerin, mağdurun rızası hilafına karşı gerçekleştirilmiş olması şarttır. Hukuken geçerli rızanın kabulü için suç ile korunan hukuki değer üzerinde tasarruf yetkisini haiz bir kişinin bulunması gerekmektedir. Aksi takdirde, açıklama ehliyetine sahip bulunan bir kişinin cinsel taciz eylemlerine TCK m. 26 bakımından göstereceği rıza, ceza sorumluluğunu kaldırmaktadır.

Dolayısıyla cinsel taciz suçu, cinsel amaçlı olarak bir kimseye karşı vücut dokunulmazlığını ihlal etmeksizin ve mağdurun rızası hilafına gerçekleştirilen cinsel davranışlardır.

Cinsel taciz suçu, serbest hareketli bir suç olup sözlü, telefonla, internet üzerinden, gözle, el hareketleri ile vb. yollarla gerçekleştirilmektedir. Örneğin kadına sözlü tacizin cezası TCK m. 105’e göre belirlenmektedir.

TCK m. 105/1 ile basit cinsel taciz şikâyete bağlı suçlar arasında sayılmaktadır. Basit cinsel tacizde şikâyet süresi şikâyete konu edilen fiil ve failin mağdur tarafından öğrenilmesinden itibaren altı aydır. Altı ay içinde şikâyette bulunulmadığı takdirde mağdur bir daha aynı fiil ve fail hakkında şikâyette bulunma hakkını kaybetmektedir.

TCK m. 105/2 ile düzenlenen nitelikli cinsel taciz suçu ise şikâyete bağlı olmayan bir suç olup soruşturulması ve kovuşturulması re’sen yürütülmektedir. Nitelikli haller için dava zamanaşımı süresi sekiz yıldır. Bu süre içinde her zaman şikâyette bulunulması mümkündür.

TCK m. 105/1 ile düzenlenen reşit mağdura karşı işlenen cinsel taciz suçuna ilişkin yargılama CMK m. 251 ile öngörülen basit yargılama usulüne göre yapılmaktadır.

CMK m. 253/3 gereği cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlarda uzlaşma yoluna gidilememektedir. Dolayısıyla cinsel taciz suçunda uzlaşma mümkün değildir.

Cinsel taciz suçunun düzenlendiği TCK m. 105 ile öngörülen cezanın üst sınırı bakımından bu suça ilişkin davalar Asliye Ceza Mahkemesinde görülmektedir.

Cinsel Tacizin Cezası Kaç Yıl?

Cinsel tacizin cezası TCK m. 105 ile düzenlenmektedir. Cinsel tacizin cezası kaç yıl diye bakıldığında ise cinsel taciz suçları üç ana gruba ayrılarak incelenmektedir:

  1. Basit cinsel taciz suçu

  2. Nitelikli cinsel taciz suçu

  3. Neticesi sebebiyle ağırlaşmış cinsel taciz suçu

Cinsel tacizin cezası kaç yıl 2022 olarak bakıldığında; nitelikli cinsel taciz suçu, basit cinsel tacizin cezası üzerinden ½ oranında arttırılmak suretiyle cezalandırılmaktadır. Örneğin, mesajla cinsel tacizin cezası ya da telefonla cinsel tacizin cezası temel ceza üzerinden yarı oranında arttırım yapılması suretiyle belirlenmektedir.

TCK m. 105 ile cinsel taciz suçunun nitelikli halleri şöyle sayılmaktadır:

  1. Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin ya da aile içi ilişkinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenen nitelikli cinsel taciz suçu (TCK m. 105-a)

  2. Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından işlenen nitelikli cinsel taciz suçu (TCK m. 105-b)

  3. Aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenen nitelikli cinsel taciz suçu (TCK m. 105-c)

  4. Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenen nitelikli cinsel taciz suçu (TCK m. 105-d)

  5. Teşhir suretiyle işlenen nitelikli cinsel taciz suçu (TCK m. 105-e)

Neticesi sebebiyle ağırlaşmış cinsel taciz suçu nedir diye bakıldığında ise TCK m. 105’in son cümlesi bize tanımı vermektedir. TCK m. 105 ile ayrıca neticesi sebebiyle ağırlaşmış cinsel taciz suçu düzenlenmektedir.

Buna göre bu suçun mağduru hem cinsel tacize uğraması sebebiyle mağdur olmakta hem de bu fiil nedeniyle mağdur işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalarak ikinci kez mağdur olmaktadır. Bu durumda faile verilecek ceza en az bir yıl olmaktadır.

Basit Cinsel Tacizin Cezası Nedir?

TCK m. 105/1 ile cinsel taciz suçunun temel şekli düzenlenmiştir. Bu hüküm ile basit cinsel tacizin cezası bakımından büyüklere yönelik cinsel taciz ve çocuklara yönelik cinsel taciz olarak ikili bir ayrıma gidilmektedir.

Büyüklere yönelik cinsel taciz suçu bakımından üç aydan iki yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası öngörülmekte iken çocuğa karşı işlenmesi halinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir.

Örneğin gözle tacizin cezası nedir diye bakıldığında nitelikli hallerine girmediği müddetçe basit cinsel taciz için öngörülen cezaya hükmolunmaktadır.

Basit Cinsel Tacizin Cezası Paraya Çevrilir Mi?

TCK m. 50 ile kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi düzenlenmektedir. Hükmolunan hapis cezasının bir yıl veya daha kısa süreli olması halinde “kısa süreli hapis cezası” söz konusu olmaktadır. Kasten ve bilinçli taksirle işlenen suçlarda bir yıl veya daha az süreli hapis cezaları, taksirle işlenen suçlarda ise ceza sınırı olmaksızın her zaman adli para cezasına çevrilmesi söz konusu olmaktadır.

Hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi kararı mahkemenin takdirindedir. Mahkeme suçlunun kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık ve suçun işlenmesindeki özellikler vb. olguları dikkate alarak bu hususta karar vermektedir.

TCK m. 50/3 uyarınca hükmolunan cezanın otuz gün ve daha az süreli hapis cezası olması ve yargılanan kişinin 18 yaşından küçük veya 65 yaşından büyük olması halinde hâkim, kısa süreli hapis cezalarını adli para cezasına çevirmek zorundadır.

Dolayısıyla cinsel taciz suçu bakımından kısa süreli hapis cezasına hükmolunması halinde hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkün olmaktadır.

Cinsel Tacizde Kamu Davası Nasıl Düşer?

Cinsel taciz suçunun tanımlandığı maddenin düzenlenmesi gereği basit cinsel taciz suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete tabi olmaktadır. Ancak TCK m. 105/2 ile öngörüldüğü üzere nitelikli hali şikâyete tabi olmamaktadır.

TCK m. 73 ile “şikâyet” bir takım suçların soruşturulması ve kovuşturulması bakımından “muhakeme şartı” olarak öngörülmektedir. Dolayısıyla Kanun’da öngörülen bu suçlar bakımından şikâyet şartının yerine getirilmemesi veya şikâyetten vazgeçilmesi halinde muhakeme engeli karşımıza çıkmakta olup yargılamaya devam olunması mümkün olmamaktadır.

Dolayısıyla basit cinsel taciz suçunda soruşturma evresinde mağdur şikayetinden vazgeçtiği takdirde CMK m. 171 gereği Cumhuriyet savcısı tarafından “kovuşturmaya yer olmadığı” kararı verilmektedir.

Cinsel tacizde kamu davası nasıl düşer sorusuna cevaben ise basit cinsel taciz suçunda kovuşturma evresinde mağdur şikayetinden vazgeçtiği takdirde CMK m. 223/8 gereği “düşme” kararı verilmektedir.

Buna göre basit cinsel taciz suçunda kovuşturma evresinde mağdur tarafından muhakeme şartı olarak öngörülmüş bulunan şikâyetin geri alınması halinde kamu davası düşmekte iken nitelikli cinsel taciz suçu şikâyete tabi bir suç olmamasından ötürü mağdur tarafından şikâyet geri alınsa dahi yargılamaya devam olunacaktır.

İftira Atılan Cinsel Taciz Suçu İçin Ne Yapmalı?

Cinsel tacizin genellikle sadece iki kişi arasında gerçekleşmesi, görgü tanığının olmayışı, kamera ve video kaydı vb. teknik araçların delil olarak dosyada bulunmaması gibi nedenler suçun sübutu açısından tartışma yaratmaktadır.

Yargıtay’ın cinsel taciz suçunun ispatı bakımından aradığı kriterler şu şekilde sıralanmaktadır:

  • Fail ve mağdurun tanışıklığının bulunması

  • Sosyal hayatın gerekleri

  • Tarafların konumu

  • Failin tanışma isteği

  • Failin beğeni ifadeleri

  • Fail ve mağdur arasında daha önceden bir husumet bulunması

  • Mağdurun beyanının tutarsızlığı

  • Mağdurun kendi şeref ve haysiyetini ilgilendiren bir hususta iftira atması için sebebinin bulunup bulunmadığı

Şüpheli veya sanık bakımından, cinsel taciz avukat tarafından alınacak hukuki yardım ile sanığın iftiraya uğradığının ve suçun sübuta ermediğinin ispatlanması suretiyle sanık tarafından suçun işlenmediğine yönelik hüküm alınması mümkün olmaktadır.

“Şikayetçi ve sanık arasındaki yaş farkı, sanığın medeni durumu ve taraflar arasındaki sosyal ilişki gözetildiğinde; sanığın şikayetçiyi cinsel yönden ahlak temizliğine aykırı olarak rahatsız edecek şekilde ilk aramasında hoşlandığını, sevdiğini ve kanının kaynadığını söylemesinin cinsel taciz suçunu oluşturduğu, bununla birlikte sanığın ikinci aramasını, aile içinde oluşan infialin önüne geçmek maksadıyla gerçekleştirdiği ve bu kapsamda sarfettiği sözlerin cinsel amaç taşımadığı anlaşıldığından, sanık hakkında TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığı kabul edilmelidir.”  (CGK, 2018/244 E, 2018/601 K)”

Bu aşamada cinsel taciz avukat tarafından yürütülecek hukuki hizmet ile mağdurun iftirada bulunmasının sebepleri, mağdurun beyanlarının tutarsızlığı, mağdurun yakınlarının cinsel taciz olayına vakıf olduktan sonra sergilediği davranışların hayatın olağan akışına aykırı olduğu hususları ispatlanmaktadır. Bu durumda sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması ve ceza almaması söz konusu olmaktadır.

 

Kaynak: 

Türk Ceza Kanunu

Yargıtay Başkanlığı

Ceza Muhakemesi Kanunu

ARTUK, Mehmet Emin – GÖKÇEN, Ahmet – YENİDÜNYA, Ahmet Caner, “Ceza Hukuku Özel Hükümler”, Ankara: Adalet Yayınevi, 7. Bası

ARSLANTÜRK, Mustafa, “Türk Ceza Kanunu Uygulamasında Cinsel Suçlar”, Ankara: Seçkin Yayıncılık, 6. Bası