Boşanma Davasında Kadının Hakları

Boşanma davasında kadının hakları ve hak kaybına uğramaması önemlidir. Boşanma TMK m.161 ve devamı hükümlerinde düzenlenmiştir. Boşanan kadının hakları kanunla korunur. Ancak, resmi nikah değil de dini nikah ile birliktelik yaşanıyorsa, kadının hakları söz konusu olmaz. Kadının hakları boşanma davasında nelerdir? Kadının hakları boşanma davası nasıl açılır ise kullanılabilir?

boşanma davasında kadın hakları

Boşanma Davasında Kadının Hakları Nelerdir?

Kadın davada boşanma ile birlikte aşağıdaki hakları talep edebilir:

  • Maddi ve manevi tazminat hakları
  • Kadının nafaka hakları (tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası)
  • Mal paylaşımından kaynaklı alacak hakları
  • Aile konutu şerhi isteme hakkı
  • Ücretsiz avukat talep hakkı (adli yardım hakları)
  • Koruma kararı talep etme hakkı
  • Çocuğun velayeti hakkı
  • Çocuk ile kişisel ilişki kurma hakkı
  • Çocuğun teslim edilmesini talep hakları
  • Ortak konutun tahsisi hakkı
  • Şahsi eşyalarını talep hakkı
  • Kadının ziynet eşyası hakları

Boşanma Davasında Kadının Maddi Tazminat Hakları

Maddi tazminat boşanmanın mali sonuçlarından biridir (TMK 174). Boşanmada kadın maddi tazminat hakkını ileri sürebilir veya bu hakları davadan sonra da kullanabilir. 

Maddi tazminat için öncelikle tazminat isteyen kadın kusursuz veya daha az kusurlu olmalıdır. Bununla beraber erkeğin kusurlu olması, kadının bir zarara uğraması, zararla erkeğin kusuru arasında bir ilişki ve hukuka aykırılık olması gerekir.

Maddi tazminata hükmedilebilmesi için boşanma kararının verilmiş olması zorunludur. Boşanma davası herhangi bir nedenle reddedilmişse maddi tazminata hükmedilemez.

Kadın maddi tazminat talep haklarını kullanmamışsa hâkim maddi tazminata re’sen karar vermez.

Boşanma Davasında Kadının Manevi Tazminat Hakları

TMK. m. 174 hükmüne göre kocasının kusuru ile boşanılıyorsa, kişilik hakkı saldırıya uğrayan kadının manevi tazminat isteme hakları bulunur.

Manevi tazminat hakkı amaç dışına çıkılarak bir taraf için zenginleşme diğer taraf için fakirleşme aracı olarak görülmemelidir. (YHGK, 17.06.2020. 2017/2-2207 E., 2020/435 K.)

Manevi tazminatta asıl amaç boşanmaya sebep olunan olaylar yüzünden manevi olarak yıpranan kadının kısmen de olsa kızgınlığın, üzüntüsünü dindirmektir.

Son olarak manevi tazminat hakları için kadının kusursuz veya daha az kusurlu olması, erkeğin kusurlu olması, bir zararın meydana gelmiş olması, meydana gelen zarar ile erkeğin kusurlu davranışları arasında nedensellik bağı, hukuka aykırılık olması gerekir.

Kadının Boşanmada Nafaka Hakları

Kadının boşanma davası bitene kadar tedbir nafakası, boşanma davasından sonra yoksulluk nafakası hakları vardır.

  • Tedbir nafakası boşanma davası süresince kadının talep edebileceği haklardandır. Kadına verilen tedbir nafakası, boşanma sürecinde kadının zor duruma düşmesini önler. Tedbir nafakası hakkını kullanmak için kadının talebine ihtiyaç yoktur. Hakim geçici önlemleri resen alır. Geçici tedbir nafakası kararı verilirken boşanmada kusur dikkate alınmaz. Geçici tedbir nafakası verilirken erkeğin ödemeyi kabul ettiği miktardan daha azına karar verilemez.
  • Kadın hakkında verilen tedbir nafakasına boşanma davasından sonra yoksulluk nafakası olarak devam edebilir. Bu hakkı kadının talep etmesi gerekir. Yoksulluk nafakası süresiz olarak verilebilir. Boşanmada yoksulluk nafakası haklarının neler olduğu kusur oranına göre belirlenir. 

Boşanma Davasında Kadının Mal Paylaşımından Kaynaklı Alacak Hakları

Kadın boşanma davasıyla eşzamanlı veya dava bittikten sonra ayrı bir dava ile mal rejiminden kaynaklı alacak haklarını talep etmelidir. Karı ve kocanın mallarının neler olduğuna ve ne zaman alındığına göre tarafların hakları paylaştırılır. Her eşin evlilik boyunca karşılığını vererek edindiği mal (ortak değerler), evliliğin bitmesiyle eşler arasında bölüştürülür. Dolayısıyla kadın evlilik süresince edinilen malların yarısını boşandıktan sonra alma hakkına sahiptir.

Kadının Aile Konutu Şerhi Koyma Hakkı

Anne, baba ve çocukların(varsa) birlikte yaşadıkları ev aile konutu olarak adlandırılmaktadır. Tapuda malikin erkek eş olduğu durumlarda boşanma davası devam ederken, mal kaçırma niyetiyle, konutun üçüncü bir kişiye devri söz konusu olabilmektedir. Bu durumun önlenmesi adına, karşı tarafın mağdur olmaması için, kadının tapudaki kayıtlara aile konutu şerhi konulmasını talep etme hakkı vardır. Bu şerhle beraber kadının açık rızası bulunmadıkça koca aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.

Kadının Ücretsiz Avukat Talep Hakkı

Eğer boşanma davası açmak isteyen kadının boşanma avukatı ücretini karşılama durumu yoksa, yani adli yardıma ihtiyacı var ise adli yardım talebinde bulunma hakkı mevcuttur. Bu durumda kadın eşe baro tarafından boşanma avukatı atanır. Ayrıca mahkeme ve avukat harç ve giderleri kadın eş adına Devlet tarafından ödenir. Ancak bu hakkın kullanılabilmesi için yardım talebinde bulunan kadın eşin maddi durumunun yetersiz olduğuna dair belgeleri ibraz etmelidir.

6284 Sayılı Yasadan Kaynaklanan Koruma Kararı Talep Etme Hakları

Boşanmak isteyen kadına karşı erkek eş kin ve öfke duygularıyla hareket edip intikam amacı güdebilir. Bu ve benzeri durumlarda kadının 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’ da yer alan koruyucu tedbir haklarından istifade edebilmesi mümkün kılınır. Koruyucu tedbirler arasında erkek eşin müşterek konuttan uzaklaştırma kararı, hakaret içeren söz ve davranışlarda bulunmaması, kadının iş yerine okuluna yaklaşılmaması vb. kararlar yer alır.

Kadının Velayet Hakkı

Velayet hususunda önemli olan çocuğun üstün yararıdır. Mahkeme çocukların velayetinin kimde olacağına karar verirken tarafların ekonomik durumunu, yaşam şekillerini, alışkanlıklarını, sağlık durumları, adli sicil kayıtları, evlilik birliği içerisindeki tutum ve davranışlarını, yeterli idrak gücüne sahip olmak kaydıyla çocukların taleplerini vb. birçok hususu incelemektedir.

Velayet hususuna ilişkin karar verilirken çocuğun yaşı önem arz etmektedir. Zira küçük çocukların anneye daha fazla ihtiyacı vardır. Boşanma davalarına ilişkin istatistiklere göre de Türkiye’de boşanma davalarının %75’inde çocuğun velayeti anneye, %25’inde babaya bırakılmaktadır. Oranlardan da anlaşılacağı üzere çocuğun babaya verilmesini gerektirecek özel bir sebep olmaması halinde (annenin akıl hastası olması, tarafların anlaşması, annenin çocuğun baba ile kişisel ilişki kurmasını engellemesi vb.) velayet hakları genellikle kadına verilir.

Kadının Çocukla Kişisel İlişki Kurma Hakkı

Çocuk ile kişisel ilişki kurulması hususu TMK. m.323-324 hükümlerindedir. Buna göre kadın veya erkek velayeti almamışsa, çocukla görüşmesinin düzenlenmesini talep hakkına sahiptir. 

Anne veya baba ile kişisel ilişki kurulması velayetin düzenlenmesinin bir sonucu olduğundan dolayı hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınmalıdır. Yine velayet hakkında düzenlendiği gibi burada da asıl olan çocuğun üstün yararıdır. Hakim kişisel ilişki kurulmasına karar verirken çocuğun eğitilmesini, yetiştirilmesini, huzurunun tehlikeye girip girmemesini, çocuk ile ciddi bir şekilde ilgilenip ilgilenilmediğini vb. hususları göz önünde bulundurur.

Boşanma sonrasında velayet hakkının babaya verilmesi halinde, yukarıda belirttiğimiz hususlara aykırı bir durum olmadığı sürece, hakim çocuğun anneyle kişisel ilişki kurmasına da karar verir. Anne, çocuk ile kişisel ilişki kurulması kararıyla birlikte genellikle çocuğu ziyaret etme, onunla buluşup vakit geçirme, onun yanında bir süre için birlikte kalma haklarına sahip olur.

Ancak velayetin babaya verildiği bir durumda eğer anne ve baba arasında çekişme varsa çocuk ile kişisel ilişkiye yönelik bir düzenleme yapılıncaya kadar velayet hakkına sahip babanın rızası dışında anne ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulamaz.

Kadının Çocuğun Teslimini Talep Hakkı

Velayet hakkı kendisine verilmeyen kadın eşin çocuğuyla kişisel ilişki kurma hakkı vardır. Bu hak kapsamında kadın eş çocuğuyla vakit geçirebilir, gezebilir, sınırlı günlerde çocuğu kendisinde kalabilir ve bunun gibi çeşitli ilişkiler kurabilir. Bu ilişkilerin kurulabilmesi için çocuğun öncelikle görüşülecek günde kadına teslimi gerekmektedir. Ancak boşanma davasından kaynaklı olarak erkek eşin kadın eşe karşı öfke, kızgınlık, intikam gibi duygular beslemesi karşılaşılan durumlardan biridir. Bu halde erkek eş çocuğun kadın eşe tesliminden kaçınabilir. Kadının bu durumda çocuğun kendisine teslimini talep etme hakkı doğar.

Yeni düzenlemelere göre çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilâmlar adlî destek ve mağdur hizmetleri müdürlükleri tarafından yerine getirilir.

Boşanma Davası Devam Ederken Evi Kullanmayı Talep Etme Hakkı

Eşler hakkında boşanmaya karar verilince boşanmadan önce yaşadıkları ortak konutun kime özgüleneceği hususu tartışma konusu olur. Kadının boşanma davası devam ederken mahkemeden ortak konutun kendisine özgülenmesini talep etme hakkı vardır. Ortak konut malikinin erkek eş olması veya eğer ortak konutta kiracılar ise kira sözleşmesi tarafının erkek eş olması ortak konutun kadın eşe özgülenmesine engel bir durum değildir. Bununla beraber kadın eşin boşanmada kusurlu olması da ortak konutun kadın eşe özgülenmesine engel değildir.

Boşanma Davasında Kadının Şahsi Eşyalarını Talep Hakkı

Boşanma davası başladıktan sonra kadının kişisel eşyaların teslimini talep etme hakkı vardır. Edinilmiş mallara katılma rejimi gereği evlilik öncesinde kadına ait olan mallar veya evlilik sırasında kadına bağışlanan mallar kadının şahsi malı sayılır. Bu mallar erkek eşle paylaşılmayacaktır. Mahkeme kadının evden bu eşyalarını alma haklarını kullandırmak için gün belirleyerek düzenleme yapar. 

Boşanma Davasında Kadının Ziynet Eşyalarını Talep Hakkı

Ziynet eşyaları altın gümüş gibi değerli madenlerden yapılmış takı olarak kullanılan süs eşyalarıdır. Boşanmaya karar veren eşlerin ziynet eşyaları hususunda anlaşamamaları çok sık karşılaşılan bir durumdur. Zira ziynet eşyaları kıymetli madenlerdir ve dolayısıyla maddi değerleri yüksektir. Ziynet eşyaları mal rejiminde edinilmiş mal olarak tasfiye edilmezler zira bunlar kişisel mallardır. Özellikle belirtmek gerekir ki düğünde kadına takılan tüm takılar (takan taraf erkek eşin ailesi olsa bile) kadının kişisel malıdır. Erkek eşin bu mallar üzerinde herhangi bir hak talebi mümkün değildir. Sonuç olarak boşanma davasında kadının düğünde kendisine takılan tüm ziynet eşyalarını talep etme hakkı vardır.

Boşanma Davasında Kadının Hakları Nasıl Kullanılır?

Boşanma davasında hakların talep edilmiş olması kadın bakımından çok önemlidir. Zira bazı hakları kadın talep etmedikçe hakim kendiliğinden gözetemez. Kadının haklarının neler olduğu tek tek tespit edilerek uygun delillerle hakimin bunlara yönelik karar vermesini sağlamak gerekir. Bu nedenle hak taleplerinin HMK ve TMK'ya göre yapılması gerekir.