Hizmet Tespit Davası

Yasal Uyarı

Hizmet tespit davası, sigortasız çalışılan dönemi sigortalı hale getirmek için açılan davadır. Bu davanın davacısı sigortalının kendisi veya mirasçılarıdır. Davalı, Sosyal Güvenlik Kurumu değil işverendir. İşverene karşı açılan davada mahkeme re’sen SGK'yı davadan haberdar edecektir. Bu ihbarla SGK hizmet tespit davası dosyasına fer’i müdahil olarak katılacaktır.

Hizmet Tespit Davası Nedir?

Hizmet tespit davası Anayasal hak olan sosyal güvenlik hakkına ilişkin olduğundan kamu düzenini ilgilendiren bir davadır. Bu dava;

  • SGK’ya işçinin sigortalılığının bildirilmeyen
  • SGK’ya hizmet süresi eksik bildirilen
  • İşten ayrılmamasına rağmen işe giriş çıkış yapmış gibi gösterilen
  • SGK girişleri geç yaptırılan
  • Sigortası hiç yaptırılmayan işçinin işverenine karşı açtığı bir davadır.

Hizmet Tespit Davası Zamanaşımı

Hizmet tespit davası hak düşürücü süreye tabi bir davadır. Yani bu davada hizmet tespit davası zamanaşımı süresi değil, 5 yıllık hak düşürücü süre göz önüne alınır. 5 yıllık hak düşürücü sürenin başlangıcı işçi için işten ayrıldığı tarihtir. İşçinin ölümü halinde mirasçıları ölüm tarihinden itibaren 5 yıllık süre içerisinde hizmet tespit davası açabilecektir. 5 yıllık sürenin geçmesi halinde artık hizmet davası açılamayacaktır.

Hizmet Tespit Davası Zamanaşımı İstisnaları

  1. İşçinin çalışması tahkikat raporlarıyla veya müfettiş tespit tutanaklarıyla tespit edilmişse
  2. İşveren işçisinden sigorta primini kestiğini imzalı ücret tediye bordrosunda göstermişse ancak buna rağmen işçinin sigorta primini Kuruma yatırmamışsa
  3. Sosyal Güvenlik Kurumuna çalışanın bordrosu ve primi intikal ettirilmemesine rağmen işe giriş bildirgesi Kuruma iletilmişse
  4. Eğer çalışan sigortalı durumda iken memurluğa geçiş yaparsa
  5. Asgari işçilik incelemesi neticesinde işverenden sigortalının primleri Kurumca icra yoluyla tahsil edilmişse

Son olarak şunu da belirtmek gerekir ki işçilik hakları tazminatlarına (ihbar, kıdem tazminatı, ücret alacağı vs.) ilişkin aynı döneme ait kesin hüküm niteliğini taşıyan yargı kararları varsa, hizmet tespit davaları zamanaşımına uğramaz.

Hangi Durumlarda Hizmet Tespit Davası Açılır?

İşçi tarafından sigortasız çalıştırıldığını veya sigorta primlerinin eksik ödendiğinin tespit edilmesi halinde hizmet tespit davası açılır. Halk arasında diğer ifade ediliş şekliyle bu bir prim tespit davası olur.

Hizmet tespit davasının açılabilmesi için öncelikle işçi ile işveren arasında bir hizmet sözleşmesinin bulunması gerekir. Hizmet sözleşmesi 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 393’te tanımlanmıştır. Buna göre:

“Hizmet sözleşmesi, işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan süreyle iş görmeyi ve işverenin de ona zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. İşçinin işverene bir hizmeti kısmi süreli olarak düzenli biçimde yerine getirmeyi üstlendiği sözleşmeler de hizmet sözleşmesidir. Genel hizmet sözleşmesine ilişkin hükümler, kıyas yoluyla çıraklık sözleşmesine de uygulanır; özel kanun hükümleri saklıdır.”

Hizmet sözleşmesi kapsamında işçi iş görme borcunu gereği gibi yerine getirmelidir. Bununla beraber son olarak işçinin sigortasız çalıştırıldığının veya primlerinin eksik ödendiğinin SGK tarafından öncesinde tespit edilmemiş olması gerekir.

Sayılan bu hususların varlığı halinde işçi sigorta tespit davası açabilecektir.

Hizmet Tespit Davası Kaç Yıl Geriye Gider?

Hizmet tespit davasının kaç yıl geriye gideceğine yönelik bir sınırlama yoktur. Örneğin işçi işyerinde 15 yıl çalışmış olsun. İşten ayrıldığında 15 yıl önce işe başlama tarihinin Kuruma 5 ay geç bildirildiğine yönelik hizmet tespit davası açtığı varsayılsın. Bu dava sonucu işçinin 15 sene önceki eksik çalışma süresi tespit edilmiş olacaktır.

Sonuç olarak işçi işten ayrıldığı tarihten itibaren 5 yıllık süre içerisinde bu davayı açmış olması halinde dava sonucunun kaç yıl geriye gideceğine yönelik sınırlama mevcut değildir.

Hizmet Tespit Davasının Sonucunda Ne Olur?

Hizmet tespit davası sonuçları işçi ve işveren için farklı olacaktır.

  • Mahkeme işçinin lehine bir karar verirse işçinin fiilen çalışmış olmasına rağmen sigorta girişi yapılmadığı zamanlar ve prime esas kazançlar tescil edilmiş olur. İşveren, işçinin tespit edilen çalışma sürelerini Kuruma bildirir ve eksik prim ödemelerini yapar. Ayrıca tespiti yapılan fiilen çalışılan bu süreler emeklilik hesabında da dikkate alınır. Bu tespit ile beraber işçinin alacağı kıdem tazminatı, ihbar tazminatı miktarları da artacaktır. Bununla beraber işveren aleyhine idari para cezaları gündeme gelebilecektir.
  • Eğer açılan hizmet tespit davasını işçi kaybederse o halde işveren üzerine herhangi bir yükümlülük yüklenmez. İşverenin yerine getirmesi gereken prosedürlerin tam ve eksiksiz olduğu tespit edilmiş olur.

Sonuç olarak hizmet tespit davası kazan var mı sorusuna evet demek mümkün olacaktır. 

Hizmet Tespit Davasında İspat Yükü Kimde?

Genel kural hizmet tespit davalarında ispat yükünün davacı işçide olduğudur. Ancak yukarıda da ifade ettiğimiz üzere hizmet tespit davası kamu düzenini ilgilendiren bir davadır. Dolayısıyla bu davada mahkeme re’sen araştırma yükümü altında olacaktır.

Her ne kadar mahkeme re’sen araştırma yükümü altında olsa da, işçinin iddialarını ispata yarayacak belgeleri mahkemeye sunması lehine bir karar tesis edilmesi için önemli olacaktır. Bu noktada ücret bordroları, tanık beyanları, işe giriş çıkışta alınan kayıtlar vb. ispat açısından önem arz edecektir.

EYT ve Hizmet Tespit Davası

Hizmet tespit davasının amacı sigortasız çalışılan dönemi sigortalı hale getirmektir. EYT ve hizmet tespit davası son yıllarda önemi iyice artan hususlardan olmuştur. Sigortalılığın başlangıç tarihi sigortalı olarak geçen süreyi etkiler. Sigortalı olarak geçen süre de sigortalıya bağlanan aylığı etkiler.

EYT düzenlemelerinde yaşlılık ve malullük maaşının bağlanması için ilk işe giriş tarihi mühim öneme sahiptir. Çünkü yaşlılık ve malullük aylığına hak kazanma şartları arasında hem prim gün sayısı hem de sigortalılık süresi şart olarak aranmaktadır. İşte bu noktada EYT için dava açabilirsiniz. İşçi sigortasız çalıştığı günlere ilişkin hizmet tespit davası açıp kazanırsa EYT düzenlemesinden faydalanabilecektir.

EYT için Hizmet Tespit Davası Nasıl Açılır?

Hizmet tespit davası EYT İş Mahkemelerinde görülecek bir davadır. Bu davayı davacı sıfatıyla işçi, davalı sıfatıyla işverene karşı açacaktır. SGK bu davada davalı değil, mahkemece ihbar edilmesi akabinde feri müdahil olacaktır.

Hizmet tespit davası ile beraber işçinin prim gün sayısı artabilecektir. EYT için ilk şart işçinin hizmet başlangıç tarihinin 08.09.1999 tarihinden önce olmasıdır. Dolayısıyla işçinin hizmet başlangıcı bu tarihten birkaç gün önce iken işveren Kuruma daha geç bir tarihi bildirilmiş ise, işçi EYT düzenlemesinden faydalanamayacaktır. İşte bu gibi durumlarda hizmet tespit davası büyük önem kazanmaktadır. Çünkü hizmet tespit davası 1 günlük geriye dönük çalışma tespitlerinde dahi açılabilmektedir.

EYT hizmet tespiti için mutlaka bir dava açılması gerekir. Sözgelimi işverenin Kuruma yapacağı bir bildirim ile işçinin işe başlama tarihleri veya prim ödeme gün sayılarında herhangi bir değişiklik yapılması mümkün değildir. İşçi hizmet tespitine ilişkin bir dilekçe ile İş Mahkemelerinde işten ayrıldığı tarihten itibaren 5 yıllık bir sürede işverene karşı bu davayı açacaktır.

Hizmet Tespit Davası Nasıl Sonuçlanır?

Hizmet tespit davası ya işçinin lehine sonuçlanır ve dava kabul edilir ya da işverenin lehine sonuçlanıp dava reddedilir.

Eğer dava kabul edilirse yani hizmet tespit davası işçi lehine sonuçlanırsa işçinin mahkemeden talep etmiş olduğu sürelerdeki sigorta primleri ve bu sürelerde işleyen kanuni faiz de işveren tarafından ödenecektir. Bununla beraber Kurum tarafından işverene ceza da kesilebilir. Kararın kesinleşmesinin akabinde somut olarak işçinin emeklilik maaşının artması, daha erken emekli olması gibi sonuçlar doğacaktır.

Hizmet tespit davasının kabulüyle beraber işverenin öncesinde bildirmemiş olduğu günlerin geriye dönük olarak sigortalı olması sağlanacaktır.

10 Yıl Sigortasız Çalışan Ne Yapmalıyım?

10 yıl sigortasız çalışan kişi geriye dönük sigortasız çalıştığı yılları sigortalı hale getirmelidir. Bunun için de İş Mahkemelerinde hizmet tespit davası açmalıdır. Ancak hizmet tespit davası açılırken hak düşürücü sürelere dikkat etmek gerekir.

Tespit Davası Sonrası Ne Yapılır?

Hizmet tespit davası adı üzerinde bir tespit davasıdır. Bu dava ile beraber yalnızca bir hukuki ilişkinin veya hakkın varlığı ya da yokluğu tespit edilmiş olur.  Hizmet tespit davası sonrasında işveren tarafından Kuruma bildirilmediği tespit edilen işçilerin tescil işlemleri Kurumca kendiliğinden yapılır.

Kurum her ne kadar bu davanın davalısı olmasa da Mahkeme davayı Kuruma re’ sen ihbar etmekte Kurum da davaya feri müdahil olarak katılmaktadır. İşte Kurum tarafından yapılan re’sen tescil akabinde Kurum tarafından Mahkemece tespit edilen prim ödeme gün sayıları ya da aylık kazançları dikkate alınır. Tespit davasından sonra eda davası olan alacak davası açılabilecektir.

Tespit Davasından Sonra Hangi Dava Açılır?

Uygulamada işçiler genelde ilk olarak işçilik alacaklarına ilişkin işverene karşı alacak davası açmaktadırlar. Bu davada işçiler sigorta primlerinin eksik ödendiğini veya sigorta girişlerinin geç yapıldığını iddia eder. Mahkeme bu iddialarına ilişkin hizmet tespit davası açılması için işçilere süre vermektedir. İşçiler bu süre içerisinde İş Mahkemelerinde hizmet tespitine ilişkin dava açmaktadır.

İşte bu tespit davası sonuçlanana kadar işçilik alacaklarına ilişkin olan davanın görülmesi durdurulmaktadır. Hizmet tespit davasından sonra işçi, işçilik alacaklarına ilişkin açmış olduğu davaya kaldığı yerden devam edebilecektir.

İşçilik alacaklarına ilişkin karar verecek olan mahkeme, hizmet tespit davası sonucunda verilen hükmü de nazara alarak alacak miktarına ve dava sonucuna karar verecektir.

Hizmet Tespit Davası Yargıtay Yolu Açık Mı?

Hizmet tespit davası sonrası verilen nihai karara karşı Yargıtay yolu açıktır. Taraflar ilk derece mahkemesince verilen kararlara karşı İstinaf ve Temyiz yoluna başvurabileceklerdir.

Hizmet Tespit Davası Dilekçe Örneği

İSTANBUL İŞ MAHKEMESİNE

Davacı  : A_________, (T.C. Kimlik No.: _______) (Davacı işçidir.)

Adres   :

Vekili    : Av. Pınar Denktaş

Cumhuriyet Cad. No:40/5 Elmadağ Şişli İstanbul

Davalı   : B__________, (T.C. Kimlik No.: _________) (Davalı işverendir.)

Adres   :

Konu    : Hizmet tespiti talebidir.

Açıklamalar: 

Müvekkil A_____ davalı işverenin _______ adresli işyerinde 01.01.2000 tarihinden itibaren çalışmaktadır. Ancak davalı işveren müvekkilin sigorta bildirimini 01.03.2000 tarihi itibariyle yapmıştır. Her ne kadar bu husus müvekkilim tarafından bilinse de müvekkilim sırf işten çıkarılmamak adına sigorta bildiriminin geç yapılmış olmasına sessiz kalmıştır. Müvekkilim 20.03.2021 tarihinde işten ayrılmıştır.

Müvekkilin halihazırda işverenden aldığı son ücret tutarı ______ miktarındadır. Müvekkil 2 aylık çalışma süresinin sigortaya bildirilmemesinden ötürü emeklilik işlemlerinde mağdur olmuştur. İşbu sebeplerden ötürü müvekkilin 01.01.2000 ile 01.03.2000 tarihleri arasında fiilen çalışmış olduğunun tespitinin Sayın Mahkemenizce yapılmasını saygılarımızla arz ve talep ederiz.

Deliller : Tanık anlatımları, işçinin sicil dosyası, maaş ödemelerine ilişkin belgeler, SGK’da bulunan hizmet durumu ve işe giriş çıkış zamanlarını gösterir bildirgeler, 

Netice ve Talep: Açıklanan nedenlerle müvekkil A_____’nın fiilen çalışmış olmasına rağmen işe girişinin Kuruma geç bildirildiğinin Sayın Mahkemenizce tespit edilmesi saygılarımızla arz ve talep olunur. 28.02.2023

Davacı A___

Vekili

Av. Pınar Denktaş