Dolandırıcılık Suçu
Dolandırıcılık suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Malvarlığına Karşı Suçlar” bölümünde 157 vd. hükümlerinde düzenlenmiştir. Küresel ve karmaşık ekonomik ilişkilerden ortaya çıkan dolandırıcılık suçu kaynağını hırsızlık suçundan alır.
Dolandırıcılık Suçu Nedir?
Dolandırıcılık suçu, hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp onun ya da başkasının zararına olarak kişinin kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına denir.
Yani dolandırıcılıkta, aldatmayla bir kimsenin zararına bir başka kimseye yarar sağlanır.
Yargıtay dolandırıcılık suçu için şu tanımı kabul eder;
“Dolandırıcılık suçu kaynağını hırsızlıktan alan, ticaret ve sanayideki çağdaş ve aynı zamanda küresel, karmaşık ekonomik ilişkilerin ortaya çıkardığı bir suç tipidir.” (Y-CGK, 1998/6280 E., 1998/359 K.)
Dolandırıcılık Suçunun Şartları Nelerdir?
Dolandırıcılık suçu TCK m. 157 vd. hükümlerinde düzenlenmekte olup suçun oluşumundan bahsedebilmek için birtakım şartların birlikte gerçekleşmesi gereklidir. Aranan şartlar şunlardır:
- Fail, birtakım hileli davranışlarda bulunmuş olmalıdır.
- Failin hileli davranışları mağduru aldatabilecek nitelikte olmalıdır.
- Fail, hileli davranışlar sonucunda mağdur yahut bir başkası aleyhine, kendisi ya da bir başkası lehine haksız bir yarar sağlamalıdır.
Nitelikli Dolandırıcılık Suçu Nedir?
Nitelikli dolandırıcılık suçu suçun temel halinin daha ağır cezayı gerektiren şeklidir. Nitelikli dolandırıcılık TCK m. 158 ve TCK m. 159 hükümlerinde düzenlenmiştir. Nitelikli hallerin bir kısmı suçun maddi unsurları ile ilgili diğer kısmı ise suçun manevi unsurları ile ilgilidir.
Dolandırıcılık Suçu Cezası
Basit Dolandırıcılık Suçu Cezası
Basit dolandırıcılık suçu, TCK dolandırıcılık 157 hükmünde düzenlenir. Basit dolandırıcılığın cezası 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ve 5.000 güne kadar adli para cezasıdır.
Nitelikli Dolandırıcılık Suçu Cezası
Nitelikli dolandırıcılık TCK m. 158 hükmünde 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ve 5.000 güne kadar adli para cezası olarak öngörülmüştür.
TCK dolandırıcılık 158. maddesine göre aşağıda belirtilen hallerde nitelikli dolandırıcılık cezası 4 yıldan, adli para cezası ise suç sonucunda elde edilen menfaatin 2 katından az olamaz:
- Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olmak suretiyle,
- Bilişim sistemleri araçlarının kullanılması suretiyle,
- Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,
- Banka veya diğer kredi kurumlarınca verilmemesi gereken bir kredinin verilmesini sağlamak maksadıyla,
- Sigorta bedelini almak maksadıyla,
- Kişinin kendisini bir görevli veya bir kurumun çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle,
- Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle,
Dolandırıcılık Suçu Şikayete Tabi Mi?
TCK m. 157 hükmünde düzenlenen basit dolandırıcılık suçu ve TCK m. 158 hükmünde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçu re’ sen kovuşturmaya tabi bir suç tipidir. Dolayısıyla dolandırıcılık suç duyurusu yapılmasa dahi savcılık yahut kolluk re’ sen harekete geçer.
Yalnızca TCK m. 159 hükmünde düzenlenen ve dolandırıcılık suçunun alacağı tahsil amacıyla işlenen şekli ise şikâyete tabidir. Ayrıca TCK m. 167/2 hükmü ile belirtilen akrabalık ilişkisi varsa şikâyete tabidir.
Şikâyet şartı aranan hallerde mağdur tarafından dolandırıcılıktan savcılığa suç duyurusu yapılması gerekmektedir.
Dolandırıcılık Suçu Uzlaştırmaya Tabi Mi?
TCK m. 157 hükmünde düzenlenen basit dolandırıcılık suçu ve TCK m. 159 hükmünde düzenlenen daha az cezayı gerektiren nitelikli hali uzlaşma kapsamındadır.
Fail ile mağdur arasında TCK m. 167/2 hükmü ile belirtilen akrabalık ilişkisi varsa da uzlaşmaya tabidir.
TCK m. 158 hükmünde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık uzlaşma kapsamında değildir.
Dolandırıcılık Suçu Görevli Mahkeme
Basit dolandırıcılık suçu ve daha az cezayı gerektiren dolandırıcılık suçu bakımından görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir. Nitelikli dolandırıcılık suçu bakımından görevli mahkeme ise ağır ceza mahkemesidir.
Dolandırıcılık Suçu Yetkili Mahkeme
Dolandırıcılık suçunda yetkili mahkeme suçun işlendiği yer mahkemesidir. Yani dolandırıcılık eylemi İstanbul'da gerçekleşmişse, soruşturma dosyası İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülür ve dava İstanbul mahkemelerinde görülür.
Dolandırıcılık Suçu Zamanaşımı
TCK m. 157 hükmünde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun ve TCK m. 159 hükmünde düzenlenen bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amacıyla dolandırıcılık suçunun işlenmesi halinde dava zamanaşımı süresi suçun işlendiği tarihten itibaren 8 yıldır.
TCK m. 158 hükmünde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunun dava zamanaşımı süresi suçun işlendiği tarihten itibaren 15 yıldır.
Nitelikli Dolandırıcılık Suçu Kaç Yıl?
Nitelikli dolandırıcılığın cezasının kaç yıl olacağı somut olaya değişmekle birlikte en az 3 yıldan ve 10 yıla kadar hapis cezası vardır. Nitelikli dolandırıcılıkta kullanılan araçlar ve nitelikler suçun kaç yıl ceza gerektirdiğini belirler.
Nitelikli Dolandırıcılığın Yatarı Ne Kadar?
Nitelikli dolandırıcılığın cezası kaç yıl olacağı somut olayda kullanılan araçlar ve dolandırıcılığın şekline göre 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası olabilir. Verilen cezanın ne kadarının yatılacağı Ceza İnfaz Kanununa göre belirlenir. Örneğin;
Sanığa dolandırıcılıktan verilen ceza 3 yıl 1 ay 1 gün hapis cezası ise; yatarı 1 yıl 6 ay 18 gün hapis cezasıdır.
Sonuç ceza 1 yıldan fazla olduğundan 5275 Sayılı Kanunun 105/A maddesi gereğince Sanık denetimli serbestlikten doğrudan yararlanamaz.
Sanık 6 ay 18 gün hapis cezasını ceza infaz kurumunda çektikten sonra denetimli serbestlikten yararlandırılarak serbest bırakılır.
Nitelikli Dolandırıcılıkta Etkin Pişmanlık
Nitelikli dolandırıcılık suçu, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma imkânı bulduğu bir suç tipidir. Dolayısıyla birtakım şartların varlığı halinde nitelikli dolandırıcılıktan ceza alanlar bakımından cezada indirim yapılabilir.
Etkin pişmanlık uygulanması için aranan şartlar şöyledir;
- Suç tamamlanmış olmalıdır.
- Fail, pişmanlığını sergileyen aktif bir davranış ortaya koymuş olmalıdır.
- Failin davranışı iradi olmalıdır.
Söz konusu şartların varlığı halinde öngörülen cezada 2/3 oranında, zararın kovuşturma aşamasında giderilmesi halinde ise ½ oranında indirim yapılır.
Nitelikli Dolandırıcılık Suçu Para Cezasına Çevrilir Mi?
Dolandırıcılıktan ceza aldım, para cezasına çevrilir mi sorusunun cevabı için TCK m. 49/2 hükmü incelenmelidir. Bu hüküm uyarınca kısa süreli hapis cezası, seçenek yaptırımlara çevrilebilir. Ancak nitelikli dolandırıcılık suçu bakımından öngörülen hapis cezasının alt sınırı 3 yıl olup kısa süreli niteliğinde değildir. Dolayısıyla nitelikli dolandırıcılık suçunun para cezasına çevrilmesi mümkün değildir.
Dolandırıcılık Suçu Ve Belgede Sahtecilik Suçunun Birlikte İşlenmesi
Dolandırıcılık suçu ve belgede sahtecilik suçu birlikte işlendiği takdirde faile her bir suçtan ayrı ayrı ceza verilmektedir. Belgede sahtecilik suçunun resmi belge yahut özel belge bakımından işlenmiş olması önem arz etmez.
Telefonla Dolandırıcılığın Cezası
Bilgisayar, cep telefonu, internet vb. araçların kullanılması suretiyle haksız menfaat sağlanması TCK m. 158/1-f hükmünde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu teşkil eder.
Telefonla dolandırıcılık yapan kişi 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası alır.
Dolandırıcılık Suçunun Unsurları Nelerdir?
Dolandırıcılık suçu unsurları fail, mağdur, konu, fiil, netice ve illiyet bağı olarak incelenir. Buna göre;
1. Dolandırıcılık Suçunun Faili
Dolandırıcılık suçunun faili herkes olabilir. Zira kanun suçun faili yönünden herhangi bir özellik aramaz. TCK m. 158/1-h hükmüne göre tacir veya şirket yöneticisi tarafından yapılan dolandırıcılık ve TCK m. 158/1-i hükmüne göre serbest meslek sahibi kişiler tarafından işlenen dolandırıcılık, özgü nitelikte suç olur.
2. Dolandırıcılık Suçunda Mağdur
TCK dolandırıcılık hükümleri uyarınca suçun mağduru aşağıdaki kişidir:
- Hileli davranışlar ile aldatılan.
- Malvarlığı üzerinde tasarrufta bulunulan.
- Malvarlığı bakımından zarara uğrayan.
Mağdurun, dolandırıcılık suçunun konusu olan malvarlığı üzerinde tasarruf yetkisi sahibi olması gerekir. Zira dolandırıcılık suçunda aldatılan kişi ile malvarlığı bakımından zarara uğrayan kişi aynı olmalıdır.
Dolandırıcılık suçu mağdurunun algılama yeteneği olması gerekir. Örneğin, akıl hastası yahut algılama yeteneği olmayacak derecede küçük kişiler için ancak hırsızlık suçu oluşur.
3. Dolandırıcılık Suçunda Konu
Dolandırıcılık suçunun konusu, malvarlığına verilen zarar sonucunda elde edilmiş yarardır. Çünkü manevi yönden elde edilen menfaatler bu suçun konusunu oluşturamaz. Örneğin taşınır mallar, taşınmaz mallar, belirli bir hizmetin görülmesi, herhangi bir hak ya da alacak bu suçun konusu olabilir.
4. Dolandırıcılık Fiili
Dolandırıcılık suçunun maddi unsuru, failin hileli davranışlarıyla mağduru aldatması sonucunda kendine veya başkasına yarar sağlamasıdır. Hilenin mağduru aldatmaya elverişli olması gereklidir.
Yargıtay’ın kriterlerine göre fail tarafından icra edilen eylem, mağdurun denetleme imkanını ortadan kaldırmalıdır.
Dolandırıcılık suçu serbest hareketli bir suçtur dolayısıyla tipik fiiller sonsuz sayıda gerçekleşebilir. Bu bakımdan şu örnekler verilebilir;
- Yazılı ve görsel ilanlar ile yalan beyanlarda bulunulması
- Sözlü açıklamalar ile yalan beyanların onaylanması
- Yazılı yalanların kullanılması
- Sahte film, raporlar ve vesikalar kullanılarak merhamet oluşturulması
Dolandırıcılık suçu hem icrai hem ihmali davranışlar ile işlenebilir. Ancak, ihmali davranışla dolandırıcılık suçunun işlenebilmesi için failin hataya düşen kişiyi bilgilendirme yükümlülüğü altında olması gereklidir.
5. Dolandırıcılık Suçunda Netice
Dolandırıcılık suçunun netice unsuru bakımından şu iki sonucun ortaya çıkması gereklidir.
- Mağdurun aldatılmış olması
- Mağdurun zararına olarak kendisine veya başkasına yarar sağlanması
Dolandırıcılık suçu, hileli hareketler sonucunda haksız menfaatin elde edildiği anda tamamlanır. Dolayısıyla dolandırıcılık suçu, zarar suçu niteliği taşır.
6. Dolandırıcılık Suçunda İlliyet Bağı
Suçun varlığı, failin gerçekleştirdiği hileli davranış ile mağdurun aldanarak tasarrufta bulunması sonucu, birinin zararına ve bir başkası lehine yarar sağlanması arasında bir illiyet bağı bulunması gerekir.
Nitelikli Dolandırıcılık Nasıl Olur?
Nitelikli dolandırıcılık suçu “daha ağır cezayı gerektiren nitelikli haller (TCK 158)” ve “daha az cezayı gerektiren nitelikli hal (TCK 159)” olmak üzere iki şekilde karşımıza çıkar.
Daha Az Cezayı Gerektiren Nitelikli Dolandırıcılık Suçu
Dolandırıcılık suçunun bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla işlenmesi hali TCK m. 159 hükmünde daha az cezayı gerektiren bir nitelikli hal olarak öngörülür.
Söz konusu halin gerçekleşmesi bakımından alacağın faile ait olması şart olmayıp başkasına ait bir alacağın tahsili amacıyla dolandırıcılık suçu işlendiği takdirde de bu nitelikli hal uygulanır.
Daha Ağır Cezayı Gerektiren Nitelikli Dolandırıcılık Suçu
Daha ağır cezayı gerektiren nitelikli dolandırıcılık suçu TCK m. 158 hükmünde 12 bent halinde düzenlenmektedir.
Dini İnanç Ve Duyguların İstismar Edilmesi Suretiyle Dolandırıcılık Suçunun İşlenmesi (TCK 158/1-a)
Dolandırıcılık suçunun dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle işlenmesi daha ağır cezayı gerektiren bir nitelikli hal olarak görünür.
Nitelikli dolandırıcılık suçunun dinin istismar edilmesi suretiyle işlenmesi için dinin bir aldatma aracı olarak kullanılması ve dini kurallara bağlı olanların önem verdiği değerlerin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştirilen hile aracılığıyla haksız menfaat elde edilmelidir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından verilen 2018/15506 E. sayılı karara göre TCK nitelikli dolandırıcılık suçu örneği olarak şu durumlar gösterilir:
- Fitre ya da zekât verileceğinden bahisle para toplanması.
- Gerçekte niyeti olmayan bir kimsenin cami yaptıracağından ya da yarım kalan camiyi bitireceğinden bahisle izinsiz olarak yardım toplanması.
- Cem evi ya da kiliseye yardım duyurusuyla para istenmesi.
- Cenaze için Kur’an-ı Kerim okunacağı ve ardından zekât verileceğinden bahisle yardım toplanması.
Kişinin İçinde Bulunduğu Tehlikeli Durum veya Zor Şartlardan Yararlanmak Suretiyle Dolandırıcılık (TCK 158/1-b)
Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum ya da zor şartlardan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık suçunun işlenmesi daha ağır cezayı gerektiren bir nitelikli hal olarak öngörülür.
Mağdurun içinde bulunduğu tehlikeli ya da zor şartlardan istifade edilerek haksız bir menfaat sağlanması aranır.
“Zor Şartlar” Nedir?
Yargıtay’a göre “zor şartlar” ifadesi, mağdur esas alınarak değerlendirme yapılması gereken bir ibaredir. Mağdurun zor şartlarda bulunup bulunmadığı olaysal olarak ve mağdur esas alınarak yani sübjektif değerlendirilmelidir.
Örneğin; değişik nedenlerle hastanede tedavi görürken kendisi veya bir yakını için acil ve yoğun bir yardıma ihtiyaç duyması, deprem felaketi sonrası ruhsal ve bedensel olarak muhtaç duruma düşmesi vb. Bu değerlendirme yapılırken şu kriterler gözetilir:
- Olayın meydana geldiği zaman dilimi
- Hastalık veya yaralanmanın boyutu
- Olaya maruz kalan kişinin sosyal ve ekonomik durumu
- Olaydan etkilenme derecesi
- Olayın gelişim süreci
- Sanığın olaya müdahale tarzı
Kişinin Algılama Yeteneğinin Zayıflığından Yararlanmak Suretiyle Dolandırıcılık (TCK 158/1-c)
Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle dolandırıcılık suçunun işlenmesi daha ağır cezayı gerektiren bir nitelikli hal olarak öngörülmektedir.
Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanılmak suretiyle aldatılmasının daha kolay olmasına istinaden nitelikli hal olarak kabul edilir.
Kamu Kurum Ve Kuruluşlarının, Kamu Meslek Kuruluşlarının, Siyasi Parti, Vakıf Veya Dernek Tüzel Kişiliklerinin Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık (TCK 158/1 d)
Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun işlenmesi daha ağır cezayı gerektiren bir nitelikli hal olarak öngörülmektedir.
Maddede sayılan kurumların isimlerinin kullanılması yeterli olmayıp maddi varlıklarının kullanılması gerekmektedir. Kurumların araç olarak kullanılması, bu kurum ve kuruluşlara ait yazı veya belgeleri amaç dışı olarak kullanma şeklinde gerçekleşir ve mağdurda güven oluşması sağlanır.
Kurumların araç olarak kullanılmasına şu örneklerin verilmesi mümkündür:
- Kurumlara ait kimlik belgesinin gösterilmesi
- Kurumların basılı evraklarından yararlanılması
- Kurumaların kıyafetlerinin giyilmesi
- Kurumların taşıtlarının kullanılması
Kamu Kurum Ve Kuruluşlarının Zararına Olarak Dolandırıcılık Suçunun İşlenmesi (TCK 158/1-e)
Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılmamasına karşın suç kamu kurum ve kuruluşlarının malvarlığında zarar meydana getirmeye yönelik olarak suç işlenmesi daha ağır cezayı gerektiren bir nitelikli hal olarak öngörülür.
Suçun gerçekleşmesi için fail tarafından icra edilen hileli hareket ile kurumun denetleme imkanının ortadan kaldırılması şarttır. Aksi takdirde nitelikli dolandırıcılık cezası verilmez.
Nitekim, evli kişilerin anne veya babalarından kalan emeklilik aylığını alabilmek için resmi olarak boşanmaları fakat fiilen birlikte yaşamaya devam etmeleri halinde nitelikli dolandırıcılık suçu unsurları oluşmaz.
“Sanıklar; resmi nikahlı evli iken, sanık X’in vefat eden babasından yetim maaşını alabilmek için 23.08.2010 tarihinde muvazaalı olarak boşandıkları, ancak aynı evde birlikte yaşamaya devam ettikleri, SGK'dan maaş almak suretiyle haksız menfaat temin ederek kamu kurumunu dolandırdıkları iddia edilmiş ise de (…) eşlerin bir arada yaşamasının boşanmanın maaş almak amacıyla yapıldığının ve hileli davranışın kanıtı olamayacağı” (Y. 15. CD, 2013/23393 E., 2015/32051K.)
Bilişim Sistemlerinin, Banka Veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık (TCK 158/1-f)
Bilişim sistemlerinin ya da birer güven kurumu olan banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması, dolandırıcılık suçunun işlenmesi açısından kolaylık sağlamakta olduğundan bu unsur daha ağır cezayı gerektiren bir nitelikli hal olarak öngörülmektedir.
Söz konusu nitelikli hal bakımından suç teşkil eden fiiller iki gruba ayrılmaktadır:
- Bankaların olağan faaliyetlerinden ya da bu faaliyeti yürüten süjelerden hileli araçlar kullanılarak yararlanılması
- Banka ve kredi kurumlarının olağan faaliyetleri nedeniyle üretmiş oldukları maddi varlıkların suçta araç olarak kullanılarak haksız çıkar elde edilmesi
Keza bankaların ödeme aracı olarak kullanılması halinde bu nitelikli hal oluşmaz.
Basın Ve Yayın Araçlarının Sağladığı Kolaylıktan Yararlanmak Suretiyle Dolandırıcılık Suçunun İşlenmesi (TCK 158/1-g)
Basın ve yayın araçlarının dolandırıcılık suçunun işlenmesinde özel bir kolaylık sağlamış olması halinde daha ağır cezayı gerektiren bir nitelikli hal olarak öngörülür.
Basın ve yayın yolu, TCK m. 6/1-g hükmünde her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim araçlarıyla yapılan yayınlar olarak tanımlanır.
Tacir Veya Şirket Yöneticisi Olan Ya Da Şirket Adına Hareket Eden Kişilerin Ticari Faaliyetleri Sırasında; Kooperatif Yöneticilerinin Kooperatifin Faaliyeti Kapsamında Dolandırıcılık Suçunun İşlenmesi (TCK 158/1-h)
Tacirlerin, şirket yöneticilerinin ve kooperatif yöneticilerinin güvenilirliğini sağlamak ve bu kişilere güven duyanları daha etkili şekilde korumak için daha ağır cezayı gerektiren bir nitelikli hal olarak öngörülür.
Söz konusu ağırlaştırıcı hal bakımından dolandırıcılık suçu özgü suç niteliğindedir. Zira, bu suçu oluşumu için tacir yahut şirketi yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin dolandırıcılık suçunu ticari faaliyetleri esnasında işlemiş olmaları gerekir.
Serbest Meslek Sahibi Kişiler Tarafından Mesleklerinden Dolayı Kendilerine Duyulan Güvenin Kötüye Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık (TCK 158/1-i)
Dolandırıcılık suçunun serbest meslek sahibi kişiler tarafından mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi hali daha ağır cezayı gerektiren bir nitelikli hal olarak öngörülür.
Emlakçı, galerici, oto kiralama ve market işi yapan, serbest muhasebeci ve mali müşavir, sigortacı, trafik takipçisi, meslekten yasaklanmış avukat, nakliyeci, boyacı Yargıtay tarafından bu kapsamda serbest meslek mensubu sayılmaz.
Banka Veya Diğer Kredi Kurumlarınca Tahsis Edilmemesi Gereken Bir Kredinin Açılmasını Sağlamak Maksadıyla (TCK 158/1-j)
Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla dolandırıcılık suçunun işlenmesi hali daha ağır cezayı gerektiren bir nitelikli hal olarak öngörülür.
Söz konusu nitelikli hal, manevi unsura ilişkin olarak kabul edilir. Bu nitelikli hal bakımından aldatılan ve banka veya kredi kuruluşu adına tasarruf yetkisi bulunan kişi suçun mağduru iken, kredinin tahsisi halinde banka veya kredi kuruluşu suçtan zarar görendir.
Sigorta Bedelini Almak Maksadıyla (TCK 158/1-k)
Dolandırıcılık suçunun sigorta bedelini almak maksadıyla işlenmesi daha ağır cezayı gerektiren bir nitelikli hal olarak öngörülür.
Söz konusu nitelikli hal, suçun manevi unsurlarına ilişkin bir düzenleme içerir.
Sigorta bedelini almak üzere sigorta şirketine başvuruncaya kadar yapılan hareketler, dolandırıcılık suçu bakımından hazırlık hareketi olarak değerlendirilir.
Kişinin Kendisini Kamu Görevlisi Veya Banka, Sigorta Ya Da Kredi Kurumlarının Çalışanı Olarak Tanıtması Veya Bu Kurum Ve Kuruluşlarla İlişkili Olduğunu Söylemesi Suretiyle (TCK 158/1-l)
Suçun, kişinin kendisini kamu görevlisi yahut banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle işlenmesi daha ağır cezayı gerektiren bir nitelikli hal olarak öngörülür.
Kamu Görevlileriyle İlişkisinin Olduğundan, Onlar Nezdinde Hatırı Sayıldığından Bahisle Ve Belli Bir İşin Gördürüleceği Vaadiyle Aldatarak Dolandırıcılık (TCK 158/1-m)
“Nüfuz ticareti” olarak tanımlanan söz konusu suç daha ağır cezayı gerektiren bir nitelikli hal olarak öngörülür.
Bu suçun oluşması bakımından 3 şartın bir arada gerçekleşmesi gereklidir:
- Failin kamu görevlileriyle ilişkisinin bulunduğu veya onlar nezdinde hatırı sayıldığını açıklaması
- Belli bir işin gördürüleceği vaadinde bulunması
- Bu hususlarla mağduru aldatarak kendisine veya bir başkasına menfaat temin etmesi
Üç Veya Daha Fazla Kişi Tarafından Birlikte Veya Örgüt Faaliyeti Çerçevesinde Dolandırıcılık (TCK 158/1-n)
TCK m. 157 hükmünde yer alan suçların 3 veya daha fazla kişi tarafından işlenmesi halinde verilecek ceza ½ oranında arttırılır.
Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için suça iştirak eden en az 3 kişinin katkısının müşterek faillik şeklinde olması gerekir.
Suç İşlemek İçin Teşkil Edilmiş Bir Örgütün Faaliyeti Çerçevesinde İşlenmesi Yoluyla Dolandırıcılık (TCK 158/1-o)
TCK m. 157 hükmünde yer alan suçların, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde verilecek ceza 1 kat arttırılır.
TCK 158/1 f Yargıtay Kararları
Fail tarafından, mağdurdan alınmış olan araç karşılığında çek verilmesi ve mağdur tarafından bankaya ibraz edilen çekin karşılıksız çıkması halinde fail söz konusu suçtan yargılanır.
“Sanığın, katılandan almış olduğu araç karşılığında 40.000 TL bedelli çeki verdiği, katılan tarafından bankaya ibraz edilen çekin karşılıksız çıktığı, sanığın bu şekilde üzerine atılı suçu işlediği iddia olunan somut olayda; haksız menfaatin bankanın maddi varlığı olan çek kullanılarak elde edildiğinin iddia edilmesinin karşısında sanığa isnat edilen eylemin TCK’nın 168/1-f maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri (…)” (Y. 15. CD, 2021/2454 E., 2021/4186 K.)”
Önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçu unsurları oluşmaz.
“Önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı (…)” (Y. 15. CD, 2017/31556 E., 2021/1926 K.)”
Dolandırıcılık Suçu Şikayet Dilekçesi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına
Müşteki: A.B. (T.C. Kimlik No: ………)
Vekil: Av. Pınar Denktaş
Konu: Dolandırıcılık suçu şikayeti dilekçesi.
Açıklamalar:
1- Şüpheli, müvekkile güven kazandırmak amacıyla birkaç defa hediye göndermiş ardından ev almak için kendisinden yardım talep etmiştir.
2- Müvekkil, şüpheliye kanmış ve şüphelinin istediği özelliklere sahip bir ev bulmuştur. Ardından şüpheli ile müvekkil anlaşmış ve müvekkil, parayı göndermesinin akabinde evi alacağını belirtmiştir. Müvekkil, şüpheliye evi teslim ettikten sonra bir daha haber alamamış ve telefondan engellenmiştir.
Sonuç ve İstem:
Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle şüpheli hakkında dolandırıcılık sebebiyle kamu davası açılmasını ve cezalandırılmasını bilvekale arz ve talep ederiz.
Müşteki Vekili
Avukat Pınar Denktaş